×
ARAP DÜNYASI

ANALİZ

"Çatışmada Oyuncu Sıkıntısı Yok": Seçimler Neden Libya'nın Sorunlarını Çözemez?

Çok fazla parlamenter siyaset ve siyasi tartışma tarihinin olmadığı ülkede barışa giden yol, ulusal birliği teşvik edebilecek kurumlar inşa etmek yerine, savaşan her gruba pastadan bir pay vermeye odaklandı.
LİBYA BU YIL cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri yapmaya hazırlanıyor. Ancak ülkede hala çözülmemiş pek çok sorun var. Devam eden siyasi karmaşa, seçimlerin kesin bir tarih belirlenmeksizin birkaç kez ertelenmesine neden oldu.

Tüm bu kaos, 2011'de Muammer Kaddafi'nin devrilmesinin ardından Libya'nın tevarüs ettiği siyasi dinamiklere bakıldığında, rahatlıkla tahmin edilebilir türden.

Birleşmiş Milletler, (özellikle aylarca bir barış planı müzakere edildikten sonra) yeni bir hükümete meşruiyet sağlamak için seçimlerin yapılmasını teşvik etse de Libya'nın karşı karşıya olduğu sorunlar, tek başına seçimlerin çözemeyeceği kadar büyük. Devlet dışı aktörlerin uyguladığı şiddet, yabancı müdahaleler ve genel mutabakata dayalı bir anayasal çerçevenin yokluğu, bu büyük sorunlar arasında.

Bu zorlukların Libya'nın geleceği için önemli etkileri var. Ülkeyi ileriye taşıma fikri, Irak'takine benzer kargaşa, devlet başarısızlığı ve uzun süreli çatışmalarla karşı karşıya.

Şiddete dayalı silahlı gruplar

En büyük sorun, hükümetin meşru güç kullanımı üzerinde bir tekele sahip olmaması. Başka bir deyişle, ülkede bütün bölgeler üzerinde kontrole sahip, birleşik bir ulusal ordu yok. Seçimlerin tekrar tekrar ertelenmesinin nedenlerinden biri de bu. Bu açıdan, sadece sandığa gitmek kendi başına bir çözüm değil.

Libya hala şiddet içeren, devlet dışı aktörlerle dolu. Geçici hükümetleri baltalamak ve kendi yerel güçlerini oluşturmak için şiddete başvuran yüzlerce farklı milis grubu var. Başkent Trablus, bir dizi farklı silahlı grubun kontrolü altında. Bu milisler ve şiddet içeren gruplar siyasi güç için çatışırken aynı zamanda yoğun bir şekilde organize suç faaliyetlerine de bulaşıyorlar.

İnsan hakları ihlallerine karışan bu milislerin bazıları, (Abdulhamid Dibeybe liderliğindeki) geçici hükümet tarafından ödüllendirildi. Örneğin, Merkezi Güvenlik Gücü lideri Ebu Salim, yasadışı cinayetler ve işkenceden sorumlu tutulan Abdulgani el-Kikli, doğrudan Ulusal Anlaşma Hükümeti Başkanı'na (GNA) rapor sunan "İstikrar Destek Otoritesi"ne başkanlık etmekle görevlendirildi. GNA ancak Şubat 2021'de feshedildi.

Bir de general Halife Hafter'e bağlı ve yaklaşık 25.000 savaşçıdan oluşan Libya Ulusal Ordusu meselesi var. Hafter yanlısı güçler Trablus'tan geri püskürtülmüş olsa da stratejik Sirte şehri de dahil olmak üzere Doğu bölgelerinin çoğu hala onların kontrolü altında. Savaş suçları iddiasıyla yasal işlemle karşı karşıya kalan Hafter, ilk zamanlar engellenmiş olsa da gelinen noktada, seçimlerde cumhurbaşkanlığına aday oldu.

Hafter'in güçlerine ek olarak çeşitli aşiret milisleri, Selefi milisler, cihatçı gruplar (IŞİD gibi) ve paralı askerler de dahil olmak üzere 20.000 kadar yabancı güç var.

Öbür yandan, ülkeye dışardan yabancı desteği de büyük bir zorluk oluşturmaya devam ediyor. Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya ve Mısır General Hafter güçlerini desteklerken, Türkiye ve Katar Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni destekliyor.

Anayasa eksikliği

Libya’da diğer bir sorun, tüm Libyalıların bağlı kalacağı bir anayasanın olmayışı. Ülkede, bir dizi temel ilke üzerinde herhangi bir mutabakat mevcut değil. Dahası, anayasanın neleri içermesi gerektiğine ilişkin anlamlı bir tartışma bile yok.

Örneğin, cumhurbaşkanı ve parlamentonun ne kadar yetkiye sahip olması gerektiği konusunda hala açık bir bölünme var. Ayrıca mevcut anayasa taslağında, ordunun başkomutanına sivil otoriteyi atlatmak için hareket alanı sağlayan boşluklar mevcut.

Ayrıca, seçimlerin geçerliliği ile ilgili sorular devam ediyor. Seçimlere katılması yasaklanan birçok aday var. En tartışmalı adaylardan ikisi - General Hafter ve Muammer Kaddafi'nin oğlu Seyfülislam el-Kaddafi - bu yasağı başarıyla temyiz etti.

Eylül ayında kabul edilen tartışmalı bir yasa, Hafter'in cumhurbaşkanlığı adayı olmasına ve sonrasında seçilemediği takdirde askeri rolüne geri dönmesine izin verdi. Seçimlerin ertelenmesinden bu yana devam eden şiddet temelli yerel ve ulusal sorunların hiçbiri çözülmedi, bu nedenle ertelenen seçimlerin sorunları nasıl çözeceği belirsiz.

Kaddafi'nin mirası

Kaddafi (1969-2011), askeri bir darbeyle iktidarı ele geçirmişti ve Libya halkını bugün bile kalıcı etkileri olan bölerek yönetme siyasetini seçmişti.

Kaddafi’nin yönetim tarzı, birleşik bir ulusal ordu kurmaya değil, Kaddafi’ye sadakat için birbiriyle yarışan rakip kabile milisleri yaratmaya odaklandı. Libya ordusundaki komuta zinciri de kasıtlı olarak belirsizdi. Hiçbir zaman diğer ülkelerle etkili bir şekilde savaşabilecek bir ulusal ordu olmadı.

Kaddafi döneminde 1969'da bir anayasa ilan edildi. Ancak bir dizi deklarasyon aracılığıyla siyaset üzerinde bütünlüklü bir kontrol sağladı ve kararnamelerle ülkeyi yönetti. Kaddafi döneminde seçimler durduruldu ve 1972'de siyasi partiler yasaklandı.

Sonuç

Kaddafi'nin devrilmesi ve öldürülmesiyle birlikte ülkenin kaosa düşmesinden bu yana on yıldan fazla bir süre geçti. Çok fazla parlamenter siyaset ve siyasi tartışma tarihinin olmadığı ülkede barışa giden yol, ulusal birliği teşvik edebilecek kurumlar inşa etmek yerine, savaşan her gruba pastadan bir pay vermeye odaklandı.

Oy pusulasında tartışmalı adaylar varken, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin ülkeyi birleştirebileceğine dair çok az umut var. Dahası, seçimlerin ülkedeki siyasi çalkantıyı daha da yükseltebileceğine ilişkin daha büyük bir endişe mevcut.

İlerlemek için Libya'nın anlamlı seçimler yapılmadan önce bir ateşkes kurması ve siyasi çözüm üzerinde çalışmaya devam etmesi gerekiyor.


Bu yazı, The Conversation'da 24 Ocak 2022 tarihinde "Why elections will not solve Libya’s deep-rooted problems" başlığıyla yayınlandı. Çeviride editoryal düzenleme yapılmıştır.

NATASHA LINDSTAEDT

Essex Üniversitesi, Yönetim Bilimleri Profesörü.