×
AFRİKA
27.06.2021
Çeviri: HASAN YALVAÇ

ANALİZ

Mali: Darbe İçinde Darbe

Cunta, yeni hükümetin ilanını muhtemelen kendisinin Mali'deki siyasi sürecin dışında bırakılmasının başlangıcı olarak gördü.
24 MAYIS öğleden sonra, Mali Geçiş Konseyi Cumhurbaşkanı Bah Ndaw ve Başbakanı Moctar Ouane, silahlı kuvvetler tarafından tutuklanarak ülkede gerçekleşen her darbenin göbeğinde yer alan Kati'deki Soundiata Keita askeri kampına götürüldü. Halkın Kurtuluşu Ulusal Konseyi (CNSP) olarak bilinen askeri cunta sözcüsüne göre, iki gün sonra Ndaw ve Ouane istifa etti.

Ordunun Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita'yı devirdiği 18 Ağustos 2020 darbesinden sonra Mali'de (18) aydır geçiş hükümeti görev alıyordu. 2022 başlarında, Şubat-Mart ayları arasında genel seçimlerin yapılması planlanıyordu.

Mevcut durum ülkeyi Ağustos 2020'deki başlangıç noktasına geri götürmüş gibi görünüyor. Peki Mali nasıl bu noktaya geldi?

Gerilimli arka plan 

2020 darbesine eşlik eden popüler coşku çok çabuk söndü. Başlangıçta değişim için umudun en çok kendisiyle özdeşleştiği Cunta, zamanla devirdiği sistemin tekrarına dönüştü. Haklarında ağır suçlamalar bulunanlar da dahil olmak üzere, eski rejimin ileri gelenlerinden hiçbiri sorgulanmadı.

14 Mayıs'ta Başbakan Ouane, istifasını Cumhurbaşkanı Ndaw'a sundu. Ndaw hemen ardından başbakanlık görevine yeniden Ouane'i atadı ve ondan bir sonraki hükümeti şekillendirmesi için siyasi sınıfla görüşmeye başlamasını talep etti. Bu olumlu bir adım olarak görüldü, çünkü 2020 darbesinden sonraki süreçte yeni yetkililer ile siyasi sınıf arasında aylar içinde bozulan diyalog yeniden kuruldu. Ancak bu diyalog kötü gitmiş gibi görünüyor. 

14 Mayıs'taki kabine değişikliği son derece gergin bir ortamda gerçekleşti. Geçiş hükümetine karşı çıkan ve Ulusal Geçiş Konseyi'nin feshedilmesi çağrısında bulunan M5 muhalefet platformu, 4 Haziran için bir miting bile planlamıştı.

Bu arada Mali İşçi Ulusal Birliği (UNTM), 28 Mayıs'a kadar devam edecek olan ikinci “bir haftalık grev” eylemine başlamıştı. Birlik, siyasi durumu göz önüne alarak ve hükümetin yokluğunda konuşacak kimsenin olmaması nedeniyle 26 Mayıs’ta grevi askıya aldığını duyurdu ve üyelerine, ortam normalleşene kadar iş başı yapma çağırısında bulundu.

Eski CNSP albayları, 24 Mayıs'ta yeni bakanların listesi yayınlandığında, yeni kurulan hükümetten halkla aynı anda, medya aracılığıyla haberdar oldu. Birlik üyesi olan Savunma Bakanı Sadio Camara ile Güvenlik ve Sivil Koruma Bakanı Modibo Kone'nin kabine dışında bırakıldığını görünce büyük şaşkınlık yaşadılar. Bu durum karşısında tepkileri gecikmedi ve yeni hükümet açıklandıktan yaklaşık bir saat sonra Ouane ve Ndaw tutuklanarak Kati'deki askeri kampa götürüldü.

Başkan Yardımcısının rolü 

Aynı zamanda Cuntanın da lideri olan geçiş hükümetinin Başkan Yardımcısı Albay Assimi Goita, 25 Mayıs'ta ulusal televizyonda okunan bildiride açıkça Cumhurbaşkanı ve Başbakanın yeni hükümeti “Başkan yardımcısı ile (yani kendisiyle) istişare etmeden” oluşturmakla suçladı.

Goita bildiride, geçiş tüzüğüne bağlılığının da altını çizdi. İşin tuhafı bu tüzükte, Başkan yardımcısının geçiş başkanını değiştirmek gibi bir yetkisinin olmadığı açıkça ifade edilmekteydi. Dahası, Başkan yardımcılığı görevi Ağustos 2020’deki darbeden önce mevcut değildi. Bu görev, cunta tarafından kullanılmak üzere özellikle oluşturuldu. Böylece cunta, geçiş sürecine liderlik etmek üzere kendisine siyasi bir yol açmış oldu.

Bu nedenle Ağustos 2020’deki darbeden sonra, Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS), Mali'ye uygulanan yaptırımların kaldırılmasının, geçiş tüzüğüne, başkan yardımcısının geçiş hükümeti başkanının yerini alamayacağını garanti eden bir hüküm eklenmesi şartına bağlamıştı.

Sonuçta Mali bir darbe içinde darbeyle karşılaştı. 

M5 kuru

Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS), geçiş dönemi elçisi olarak eski Nijerya devlet başkanı Goodluck Jonathan'ı Mali'ye gönderdi. ECOWAS'ın, daha genel olarak Fransa, ABD ve BM Mali Görev Gücü (Minusma) gibi uluslararası toplumun tutumu olayların gidişatında belirleyici olacak.

Darbeciler bunun farkında. Şu anda halkın ve siyasi aktörlerin, özellikle de 2020 darbesinde Ibrahim Boubacar Kéita'nın gücünü zayıflatarak darbenin gerçekleşmesine neden olan M5 Protesto Hareket’inin desteğini almak istiyor.

M5 önceki darbenin merkezinde yer almasına rağmen, birkaç üyesi dışında çoğunlukla geçiş sürecinden dışlandı. Ancak bu sefer süreç farklı işliyor. Cunta, cumhurbaşkanı ve başbakanın tutuklanmasından birkaç saat sonra M5 Hareketi liderlerini Kati askeri kampına davet etti. Bu durum ordu için M5 liderlerine hükümette yeni pozisyonlar teklif ederek hem desteklerini güvenceye almanın hem de geçmişte dışlanmalarını telafi etmenin bir yolu olabilir.

Fransa ve Rusya 

Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın tutuklanmasından sonra, cunta destekçileri arasında, mevcut durumda iki farklı bakış açısının karşı karşıya geldiği yönünde bir görüş oluşuyor.

Tutuklanan yöneticiler tarafından temsil edilen ilk görüşün, Fransa çıkarları etrafında şekillendiği anlaşılıyor. Ndaw'ın yeni kabineyi Paris dönüşünden yaklaşık 48 saat sonra açıklanması bunu gösteriyor.  Cuntayı temsil eden ikinci görüş ise Mali'nin eski sömürgecisi Fransa'nın etkisine karşı çıkıyor ve bunun yerine Rusya ile yakınlaşmayı destekliyor.

Bu ikinci görüşe sahip olanlar, Mali'deki Fransız askeri varlığına karşı çıkan ve Fransızların ülkedeki askeri operasyonlarını sürekli olarak protesto edenlerin ağrılığından oluşuyor.

Sonuçta bu son iktidar gaspının, cunta üyelerinin, özellikle iki üyenin görevden alınmasından sonra yeni hükümetin kurulmasında yeterince yer almadıkları endişesinden kaynakladığı yorumu yapılabilir.

Bu basit bakanlık görevlerinin bir şekilde kaybedilmesinin ötesinde cunta, yeni hükümetin ilanını muhtemelen kendisinin Mali'deki siyasi sürecin dışında bırakılmasının başlangıcı olarak gördü. Mali anayasasının darbeyi zaman aşımı olmayan bir suç saydığı göz önüne alındığında, bu durum aynı zamanda işin içerisinde yer alanlar için yasal sorunların başlangıcı anlamına da gelebilirdi.

Bundan sonra ne olacak? Geçiş hükümeti muhtemelen her şeyden önce Fransa'nın, ECOWAS'ın ve Mali'nin uluslararası ortaklarının desteğini alacaktır. Çünkü hızla gelişen olayları çözebilecek olan aktörler, onlar. Müdahale etmek artık bu farklı oyunculara kalmış durumda.


The Conversation’da 26 Mayıs 2021 tarihinde “Inside Mali’s coup within a coup” başlığıyla yayımlanan yazıyı, Hasan Yalvaç’ın çevirisiyle sunuyoruz. Çeviride editoryal düzenleme yapılmıştır.