×
ÇİN
26.03.2024

ANALİZ

“Güvenliği Sivilleştirmek!”: Çinli Şirketler, Milis Birlikler Oluşturuyor?

Çinli şirketler, 1970'lerden bu yana örneğine pek rastlanmamış bir şey yapıyor: Kendi gönüllü ordularını kuruyor. Bu yeni güvenlik uygulamasıyla savaşa, toplumsal huzursuzluklara veya yeni bir salgına mı hazırlık yapılıyor?
ÇİNLİ ŞİRKETLER, 1970'lerden bu yana örneğine pek rastlanmamış bir şey yapıyor: Kendi gönüllü ordularını kuruyor. CNN'in devlet medyası raporlarından yola çıkarak yaptığı analize göre, aralarında özel bir süt işletme devinin de bulunduğu en az 16 büyük Çinli firma, geçtiğimiz yıl çeşitli savaş güçleri oluşturdu.

Halk Silahlı Kuvvetleri (PAFD) olarak bilinen bu birimler, günlük işlerini sürdüren sivillerden oluşuyor. Halk Silahlı Kuvvetleri, dünyanın en büyük ordusu olan Çin ordusu için yedek bir yardımcı güç olarak hareket ediyor ve doğal afetlere müdahale etmekten "sosyal düzenin" sürdürülmesine yardımcı olmaya ve savaş durumunda destek sağlamaya kadar çeşitli görevler için hazır bekliyor.

Halk Silahlı Kuvvetleri, şu anda Çin dışında faaliyet göstermiyor. Ayrıca genellikle sağcı bir siyasi merkezi olan özel paramiliter örgütleri ifade eden milis hareketinden ziyade, ABD Ulusal Muhafız Birlikleri ile daha fazla ortak noktayı paylaşıyor.

Analistlere göre kurumsal askerî birliklerin kurulması, Pekin'in yurt dışındaki muhtemel çatışmalara ve ekonominin tökezlemesiyle birlikte yurt içindeki sosyal huzursuzluklara ilişkin artan endişelerini öne çıkarıyor.

Bu canlanma, pandemiye bir karşılık ve Çin lideri Xi Jinping'in şirketler de dâhil olmak üzere toplum üzerindeki Komünist Parti kontrolünü sıkılaştırma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Asia Society Policy'nin Çin siyasetinden sorumlu üyelerinden Neil Thomas, düşüncelerini şu şekilde dile getiriyor: "Büyüme göstergelerinin yavaşlaması ve artan jeopolitik rekabet, Çin'in daha zor bir gelecekle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Kurumsal milislerin geri dönüşü de böyle bir dönemde, Xi'nin ekonomik kalkınma ile ulusal güvenliği daha iyi bir şekilde entegre etme ihtiyacı duyduğunun bir yansıması."

Thomas, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Askerî bir liderliğin altındaki kurumsal milisler, tüketici protestoları ve işçi grevleri gibi toplumsal huzursuzluk yaratan olayların daha etkili bir şekilde bastırılmasında Komünist Parti'nin elini güçlendirecektir.”

Çin ekonomisi, 2023'te %5.2 büyüyerek Pekin yönetiminin belirlediği hedefin biraz üzerinde bir performans gösterdi. Buna rağmen ülke; emlak sektöründe rekor gerileme, genç işsizliğin artması, deflasyon baskısı, şirket temerrütlerinin yükselmesi ve yerel yönetimlerde artan finansal baskı gibi sayısız zorluk ile karşı karşıya.

İşler kötüye gittikçe protestolar da giderek yayılıyor. İşçi grevlerini gözlemleyen China Labour Bulletin'in (Hong Kong merkezli kâr amacı gütmeyen bir kuruluş) verilerine göre işçi grevleri ve gösterilerinin sayısı, 2022'de kayıtlara 830 olarak geçerken 2023'te bu rakamın iki katına yükselerek 1.794 oldu.

Bir yıl evvel protestocular, Zhengzhou'daki dünyanın en büyük iPhone fabrikasında polisle çatışmıştı. Foxconn'un pandemi sonrasında işçiler için ücret ve sosyal hakları artırma vaatlerini yerine getirmemesine karşı bir öfke patlaması yaşanmıştı âdeta.

Kurumsal sektörün dışında, milis birlikleri, genellikle yerel yönetimler ve üniversiteler tarafından organize edilir. Bu süreç, milis çalışmalarına ilişkin kurallara göre işler. Bu birlikler, bugün bu sahaların çoğunda, önceki yıllara göre çok daha küçük ölçekli olmakla beraber, varlığını sürdürüyor.

Milis Firmaları

Şu ana kadar milis gücünü beyan eden şirketlerin çoğu, doğrudan merkezî veya bölgesel hükûmetlere ait olan kamu iktisadi teşebbüsleri (KİT)’ten oluşuyor.

Fakat aralık ayında, süt ürünleri üretiminde dünyanın en büyük beşinci şirketi olan Yili Group, yakın tarihte, şirket içerisinde Halk Silahlı Kuvvetleri birimini kuran büyük çaplı ilk özel Çin şirketi oldu.

Yili Group’un büyük kısmı devlet kontrolünde değil; ancak en güncel sermaye bildirimlerine göre, şirket merkezinin de bulunduğu şehir olan Hohhot'taki yerel yönetim, şirketin %8.5 hissedarı konumunda.

Şirketteki milis birliğinin gücü ya da birliğe katılan çalışanların demografik niteliklerine dair herhangi bir bilgi verilmiyor. Çin Askerlik Kanunu'na göre, erkek milislerin 18-35 yaş aralığında olması gerekiyor. Elbette, özel kabiliyetleri olan kişiler için bazı esneklikler söz konusu. Milis gücüne kadınlar da katılabiliyor; fakat onlar için bir yaş aralığı belirtilmiyor.

Yili'ye ait birlik, şirketin bulunduğu bölge olan İç Moğolistan'daki Halk Kurtuluş Ordusu (PLA) garnizonunun ve bölgesel hükûmete ait Komünist Parti Komitesi'nin doğrudan yönetimi altında olacak.

İç Moğolistan Özerk Bölgesi Başkan Vekili Huang Zhiqiang, bölgenin başkenti Hohhot'ta düzenlenen bir törende yaptığı konuşmada, birliğin Yili'de "barış zamanında hizmet verebilecek, acil durumlarla başa çıkabilecek ve savaş zamanında karşılık verebilecek" bir ulusal savunma gücü oluşturmak amacıyla kurulduğunu belirtti. Aynı törende bölgenin üst düzey bir askerî yetkilisi ve parti sekreteri de hazır bulunuyordu.

Bahse konu milis birliği, geçtiğimiz yıl büyük Çinli şirketlerce kurulan bir dizi birliğin sonuncusuydu.

Devlet idaresindeki bir gayrimenkul geliştiricisi ve inşaat firması olan Shanghai Municipal Investment Group, eylül ayında, Halk Silahlı Kuvvetleri birimini kurdu. Şehirdeki Komünist Parti'nin resmî gazetesi Jiefang Daily'ye göre, bu birim, PLA'ya ait Şanghay Garnizonu'nun denetiminde olacak.

Garnizon komutanı Liu Jie, milislerin terhis olmuş gazilere iş imkânı sunulması ya da ordu için asker toplanması gibi görevlerde orduya yardımcı olacağını dile getirdi.

CNN'e göre, devlete ait en az 14 firma, geçtiğimiz yıl aynı şeyi tatbik etti.

Bu firmalar arasında şunlar yer alıyor: Çin'in en büyük ikinci süt ürünleri üreticisi olan Mengniu Dairy; Jiangsu / Nantong'taki Hai’an Urban Construction Investment and Development; Guangdong / Huizhou'taki inşaat, ulaşım ve su hizmetleri sunan üç şirketi ve Hubei eyaletinin başkenti Wuhan'daki dokuz firma.

Ekim ayında düzenlenen bir basın toplantısında, Savunma Bakanlığı sözcüsü, devlete ait şirketlerde milis birlikler oluşturma çabalarının "ulusal savunma gelişimini güçlendirme" amacı taşıdığını belirtti.

Köklü Bir Geçmiş

Çin milis güçleri, Halk Cumhuriyeti'nin 1949 tarihindeki kuruluşundan önceye dayanıyor. Aslında 1920'lerde ortaya çıkan milisler, verdiği sayısız mücadelede Komünist Parti'ye destek oldu. Parti'nin Çin'in kontrolünü tamamen ele geçirdiği 1949'dan sonra, bu birlikler zamanla hükûmetlerin, okulların ve şirketlerin bünyelerine dâhil edildi.

Devlet belgelerine göre, milisler, Mao Dönemi'nde (1949-1976) yaygındı ve 1950'lerin sonunda, Tayvan konusunda ABD ile yaşanan askerî gerilimin yükseldiği dönemde 220 milyon üyesiyle birlikte zirve noktasına ulaştı.

Milisler; PLA ve iç güvenlikten sorumlu Silahlı Polis Gücü gibi iki profesyonel güçten oluşan Çin ordusunun kilit bir parçası konumunda yer alıyor. Çin savunma yasasına göre milisler, PLA için destekleyici bir rol üstleniyor.

Çin'in devrimci lideri Mao Zedong, çok sayıda sivili, askerî birliklere dâhil ederek ABD gibi "emperyal güçlerin" tehdidi karşısında ülkenin savunma gücünü artırdığını söylüyordu. Fakat tarihçiler, Mao'nun bu güçleri kişisel planını desteklemek ve iktidarını pekiştirmek için kullandığını belirtiyor.

Mao, bu askerî birlikleri, Çin kırsalındaki neredeyse tüm ekonomik ve siyasi faaliyetleri yöneten ve 1958'de resmîleştirilen çok büyük kolektifler olan Halk Komünlerine yerleştirdi. Komünler, Mao'nun tarımı canlandırmak ve kolektifleştirme yoluyla çelik üretimini artırmak amacıyla oluşturduğu Büyük İleri Atılım projesinin merkezî bir parçasıydı. Fakat bu proje, on milyonlarca insanın ölümüyle sonuçlanan talihsiz bir çabadan öteye gidemedi.

Ayrıca Mao, parti içinde ve dışında bir birey kültü geliştirirken radikal politikalarına karşı çıkan insanları sindirmek için de milis sistemini genişletti.

Mao'nun 1976'da ölmesiyle birlikte Çin, siyasi mücadeleden ziyade ekonomik büyümeye odaklanmaya başladı. Millî Savunma Bakanlığı'nın son verilerine göre, ekonominin gelişmesiyle milislerin üye sayısı da 2011 itibarıyla 8 milyona kadar düştü.

Bazı KİT'ler, milis birliklerini elinde tutmaya devam etse de yakın zamana kadar büyük çaplı özel işletmelerde milis güçlerine rastlanmıyordu. Fakat bu durum, Çin'in serbest piyasa reformlarını uygulamaya koyduğu 1978'den sonra özel sektörün kendini yeniden tesis etmeye başlamasına kadar geçerli oldu.

Peki, Neden Şimdi?

Rand Corporation'ın uluslararası savunma araştırmacılarından Timothy Heath'e göre, kurumsal milis birliklerinin yeniden canlanmasında Covid-19 salgını ve emlak sektöründe yaşanan son kriz etkili oldu.

Heath, düşüncelerini şu şekilde dile getiriyor: "Covid-19 salgını; merkezî roldeki liderleri, toplumda pandemi gibi ulusal çaplı acil durumlara yönelik müdahale süreçlerini yönetme ve koordine etmeye yardımcı olabilecek daha etkili kuruluşlar ve güçler aramaya itmiş olabilir."

Emlak piyasasında yıllarca süren çöküş, geniş çaplı bir mortgage krizini tetikledi. Nitekim Çin'in birçok kentinde ev alan kişiler, nakit sıkıntısı çeken müteahhitlerin inşaatı geciktirmesi veya tamamen bırakması nedeniyle öfkelenerek, bitmemiş daireler için 2022'den bu yana mortgagelarını ödemeyi reddediyor.

Emlak çöküşü, finans sektörünü de etkileyerek bazı büyük gölge bankaların yatırım ürünlerinde temerrüde düşmesine neden oldu ki bu da para kaybeden insanların gösterilere dâhil olmasına yol açtı.

Heath, Halk Silahlı Kuvvetleri birimlerinin yeniden kurulmasının aynı zamanda Xi'nin Çin ordusunu düzenlemeye yönelik daha büyük bir çabasıyla da ilişkili olduğunu sözlerine ekledi. Çin lideri, PLA'yı "modernize etme" ve "dünya standartlarında" bir savaş gücüne dönüştürme amacı güttüğünü gizlemedi.

Heath, "Tüm bu değişikliklerin esas gayesi, ordunun savunma seferberliğini yönetme kabiliyetini geliştirmektir. Bu süreç, uzun vadede, bazı görevlerin milis güçlerine devredilmesiyle birlikte PLA kaynaklarının muhafaza edilmesinde etkili olabilir," dedi.

Jamestown Vakfı'nın kıdemli üyesi Willy Lam, bir deja vu yaşandığına işaret ediyor: "Mao'nun ('halk savaşı' ve 'sivil ve askerî kesimlerin organik birlikteliği' gibi) temel sloganlarının yeniden canlandığını görüyoruz."

Bu yaşananlar, tıpkı 1950'lerde ve 1960'larda Mao'nun yaptığı gibi, Pekin'in toplum üzerindeki kontrolü daha da sıkılaştırma ve ülkeyi savaş durumuna sokma arzusunu yansıtıyor olabilir.

Lam, "Çin'in büyük bir bölümünün askerîleştirilmesi" ile beraber Xi'nin uzun vadede Tayvan'ı işgal etmeye hazırlanıyor olabileceğini belirterek, büyük şehirlerin "askerîleştirilmiş bölgelere" ya da "limanlara" dönüştürülebileceğini sözlerine ekledi.

Başkan Xi, adanın er geç ana kara ile "yeniden birleşmesinin" "tarihsel bir kaçınılmazlık" olduğuna dair ant içmişti. İktidardaki Komünist Parti, hiçbir zaman kontrol etmemiş olmasına rağmen, Tayvan'ı Çin topraklarının bir parçası olarak görüyor.

Lam, "Daha fazla vatandaş, milis birliklerine katılırsa, içlerindeki milliyetçi coşku da artacaktır," diyor.


Bu yazı, CNN’de “Preparing for war, social unrest or a new pandemic? Chinese companies are raising militias like it’s the 1970s” başlığıyla yayımlanmıştır. Çeviri yapılırken yazının belirli kısımlarında editoryal düzenleme yapılmıştır.