ANALİZ
Gazze’de Açlık Krizi: Dünya Artık İsrail’den Nefret Ediyor!
Gazze’deki açlık görüntüleri dünya çapında infial yaratırken, Batılı ülkeler Filistin devletini tanımaya yöneliyor. İsrail, genç nesiller arasında desteğini kaybederken, uluslararası kamuoyunda İsrail'den giderek daha fazla nefret ediliyor.
İSRAİL'İN EN ÖNEMLİ Batılı müttefiklerinden bazıları, Gazze Şeridi’nde artan açlık kriziyle ilgili seçmenlerin siyasi baskısı altında ve Filistin devletini tanıyacaklarını açıklıyor. Başkan Donald Trump, Gazze’deki Filistinlilerin açlıktan öldüğüne ikna olmuş bir şekilde, Ortadoğu özel temsilcisini aylar sonra ilk kez İsrail’e göndererek kaotik gıda dağıtım sistemini yerinde incelemesini istedi.
Pek çok akademisyen, İsrail’in Gazze’de soykırım yapıp yapmadığını tartışa dursun, ABD ve başka yerlerde yapılan kamuoyu yoklamaları, İsrail’e yönelik görüşlerin giderek olumsuzlaştığını gösteriyor. [İsrail şimdi bu durumu, diplomasi, medya ve baskıyla tersine çevirmeye çalışacaktır.] Ufukta, Hamas’a karşı yürütülen savaşın nasıl sona ereceğine dair net bir plan da yok.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail’e yönelik artan küresel şüphecilik karşısında öfkeden küplere bindi. Açlıkla ilgili haberlerin abartıldığını, Hamas’ın yok edilmesi gerektiğini, eleştirilerin çoğunun antisemitik olduğunu ve Batı'nın Filistin devletini tanımasının, 7 Ekim 2023’te İsrail’de 1000’den fazla kişinin ölümüne yol açan Hamas için bir ödül olduğunu söyledi.
“İsrail’in klasik görüşü, bu krizin de geçici bir sorun olduğu yönünde,” diyen İsrail siyaseti analisti Natan Sachs şöyle devam etti: “Ama bu, dünyayı yanlış okumaktır. Çünkü bu kriz, İsrail’e karşı küresel bir yön değişimini hızlandırıyor ve bu değişimin dramatik etkileri var, özellikle de gençler arasında.”
Gazze’de giderek büyüyen gıda krizi karşısında öfke artarken, İsrail uluslararası bir “şeytana” dönüşmek üzere. 2023’te Hamas öncülüğündeki saldırı İsrailliler açısından canlı ve önemli bir olay. Ancak dünyanın geri kalanı için Gazze’deki yıkım, vahşet ve açlık daha görünür ve acil bir sorun haline geldi.
İsrail, Mart ayında Hamas’ı rehineleri bırakmaya zorlamak için yardımı kesmesinden bu yana, yeni bir dağıtım sistemi kurduğunu savundu. Ancak bu süreç kaos ve can kayıplarıyla gölgelendi; açlık daha da arttı. Gıda almak için koşan Filistinlilerden onlarcası öldürüldü.
Gelinen noktada, savaşın nasıl sona ereceğine dair kimsenin net bir fikri yok. Birleşmiş Milletler’e göre, bölgede hayatını kaybedenlerin sayısı 60 bini aşmış durumda ve çoğunluğu sivil. Diğer taraftan Trump, İsrail’in güçlü bir destekçisi olmaya devam ediyor ve geçmişte Netanyahu’ya Gazze’ye saldırı konuda tam destek verdi. Ancak Trump bile Gazze’deki açlığı dünyaya duyuran televizyon görüntülerinden etkilenmiş görünüyor ve en ateşli destekçilerinden bazıları artık İsrail’le ilişkileri kamuoyunda sorguluyor. [Geçtiğimiz hafta sonu, Trump, “Amerikalı gençler ve halkım İsrail’den nefret etmeye başlıyor” açıklamasında bulundu.]
U.S./Middle East Project adlı düşünce kuruluşunun başkanı olan Daniel Levy, "İsrail’in soykırım yapıp yapmadığı konusunda Batı kamuoyunda artan tartışmalar İsrail’in dünyada nasıl algılandığına dair temel bir değişimin göstergesi" dedi.
Opera salonları ve müzik festivalleri gibi yerlerde düzenlenen gösterilerde İsrail karşıtı, Filistin yanlısı ifadeler daha sık görülüyor artık. Billie Eilish ve Ariana Grande gibi pop yıldızları da Gazze’de ateşkes ve insani yardım çağrılarında bulundu.
“İsrail uzun süredir, yeterince yüksek sesle antisemitizm ve Holokost’tan bahsettiğinde her şeyin unutulacağını düşünüyor’ diyen Levy şöyle devam etti: “Ama zamanın ruhu değişiyor ve İsrail’in öfkeye dayalı yaklaşımı giderek daha az kişide karşılık buluyor.”
ABD'liler İsrail'e karşı artık daha 'olumsuz'
Kamuoyu yoklamaları bu değişimi yansıtıyor. Nisan ayında yapılan bir Pew anketi, Amerikalıların İsrail’e yönelik görüşlerinin olumsuz hale geldiğini ortaya koydu. Artık ABD’li yetişkinlerin yaklaşık %53’ü İsrail hakkında olumsuz görüş bildiriyor; bu oran Hamas saldırısı öncesinde %42 idi. İsrail hakkında “çok olumsuz” düşünenlerin oranı da 2022’de %10 iken bu yıl %19’a yükseldi.
Geçen ay yapılan bir diğer Pew anketi ise araştırmaya dahil edilen 24 ülkenin 20’sinde yetişkinlerin yarısından fazlasının İsrail hakkında olumsuz görüşe sahip olduğunu gösterdi. Avustralya, Yunanistan, Endonezya, Japonya, Hollanda, İspanya, İsveç ve Türkiye gibi ülkelerde bu oran %75’in üzerinde. Gençler arasında bu oran daha da yüksek. [Ankete göre uluslararası kamuoyunda İsrail’i sevmeyen insanların oranı %62 olurken; Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere ve Avustralya gibi ülkelerde bu oran %62’nin üzerinde.]
Sachs’a göre İsrail için gelecekteki en büyük tehlike, Avrupa liderlerinin tutumu ya da en ateşli İsrail eleştirmenleri değil. “İsrail açısından en endişe verici olan kararsız kesim” diyen Sachs sözlerine şöyle devam etti: “Ya konuyu bilmiyorlar ya da bu meseleden uzak durmak istiyorlar çünkü çok zehirli. Normalde İsrail’i destekleyebilecek ortalama biri bile uzak durmayı tercih ediyor.”
İsrail’in eski ulusal güvenlik danışman yardımcısı Chuck Freilich, Netanyahu’nun bu değişimi ve bunun ülkesine maliyetini anlamakta çok yavaş kaldığını söyledi. İsrail, yabancı gazetecilerin bağımsız şekilde Gazze’ye girmesine izin vermediği için, gerçek durumu tam olarak bilmek zor. Ancak yardım kuruluşları artan yetersiz beslenme, açlık ve ölüm vakalarını bildiriyor.
İsrail asıllı ABD'li profesör ve analist Bernard Avishai İsrail’in Avrupa ve ABD ile iyi ekonomik ilişkilere her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu söyledi.
“İsrail küreselleşme üzerine harika bir kumar oynadı. İsrail’in ekonomik hayatı, teknolojik elitlerinin gelişmiş ülkelerde ortak bulmasına bağlı” diyen Avishai, şöyle devam etti: “Peki ya bu şirketler, dünyanın dört bir yanındaki insanlardan soğuk bir tavır görürse ne olacak?”
Batı'nın yıllardır biriken öfkesi açığa çıkıyor
Avishai'ya göre Batı’da, yıllardır İsrail’in Batı Şeria’daki işgal eylemlerini eleştirmemeye zorlanmanın yarattığı bastırılmış öfke birikti ve şimdi bu öfke, Gazze üzerinden daha güçlü şekilde açığa çıkıyor. Avishai “Gazze’de olanlar dehşet verici” dedi ve bu durumun insanların İsrail’e seyahat etmeye veya İsrailli bilim insanları ve şirketlerle çalışmaya yönelik isteğini azalttığını söyledi. Avishai “İsrail ekonomisi için bu zaten yıkıcı bir etki yarattı” şeklinde konuştu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, kamuoyu tepkisinin ve kendi hayal kırıklığının bir sonucu olarak, ülkesinin Eylül ayında Birleşmiş Milletler’de Filistin’i bir devlet olarak tanıyacağını söyledi. Kanada Başbakanı Mark Carney, Çarşamba günü ülkesinin aynı şekilde hareket edeceğini açıkladı. İngiltere Başbakanı Keir Starmer ise tanımayı bazı koşullara bağladı; ancak bu adımlar, savaş ve İsrail hakkında Batı’daki görüşlerin ne kadar hızlı değiştiğini gösteriyor.
Bu yazı, The New York Times’da 31 Temmuz 2025 tarihinde, “Anger Over Starvation in Gaza Leaves Israel at Risk of Isolation” başlığıyla yayınlandı. Çeviride editoryal düzenleme yapılmıştır.